Suriye’nin Başkenti Şam’da Noel Ağacı Olayları

Suriye’nin başkenti Şam’da Noel ağacının ateşe verilmesiyle başlayan gerginlik, Hristiyan toplumunu sokaklara döktü. Artan protestolar, azınlık hakları ve güvenlik talepleriyle gündemde sıcak bir yer edindi. Protestocuların sloganları keskinleşiyor ve “İsa’nın çocukları, haçınızı, silahınızı kuşanın” şeklinde çağrılar yapılıyor.

NOEL AĞACI KUNDAKLAMA OLAYI VE TEPKİLER

Hama yakınlarındaki Suqaylabiya bölgesinde dikilen Noel ağacının ateşe verilmesi, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde protestolara sebep oldu. Maskeli kişilerin ağacı kundaklamasına dair sosyal medyada yayılan görüntüler, Hristiyan toplumunun tepkisine neden oldu.

Hristiyan toplumu, “Hristiyanların haklarını istiyoruz” sloganlarıyla Bab Şarki’deki Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne yürüdü. Protestocular, hem korkularını hem de adalet taleplerini dile getirdi. Sosyal medyada yayılan görüntülere göre protestoların sertleştiği gözlemlendi. Başlangıçta sadece hak arayan protestocuların son çağrılarında, “İsa’nın çocukları, haçınızı, silahınızı ve barutunuzu kuşanın” ifadeleri dikkat çekti.

HTŞ’DEN RESMİ AÇIKLAMALAR VE TEPKİLER

Suriye’de fiilen yönetimi elinde tutan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), saldırıyı gerçekleştirenlerin yabancı militanlar olduğunu açıkladı. HTŞ yetkilileri, sorumluların tutuklandığını ve zarar gören Noel ağacının onarılacağını duyurdu. Ancak bu açıklamalar, protestoları yatıştırmada yetersiz kaldı.

AZINLIK HAKLARI VE ULUSLARARASI DESTEK ÇAĞRISI

Göstericiler, hükümetin azınlık haklarına saygı göstermesi ve dini özgürlükleri garanti altına alması gerektiğini vurguladı. Bir protestocu, “Hristiyanlara karşı büyük ölçüde mezhepçilik ve adaletsizlik var, bu yüzden sokaklara çıktık. Her zamanki gibi güvende olmak istiyoruz. Bu ülkede ya güvenle yaşayacağız ya da yurtdışına kaçacağız” şeklinde uluslararası topluma seslendi.

NOEL TATİLİ KARARI OLUMLU KARŞILANMADI

Suriye’nin yeni geçici yönetimi, Noel tatilini resmi tatil ilan ederek tansiyonu düşürmeye çalıştı. Ancak bu hamle, Hristiyan toplumunun güvenlik endişelerini ve azınlık hakları taleplerini yeterince karşılamayarak protestoların şiddetlenmesine yol açtı.