PJAK, BBC Türkçe’nin sorularını yanıtladı: Örgüt silah bırakacak mı, İsrail-İran çatışmalarına nasıl bakıyor?

“`html

Emir Kerimi: “Türkiye ile Barışçıl İlişkiler Kurmak İstiyoruz”

İran merkezli Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’nin (PJAK) Eş Genel Başkanı Emir Kerimi, Türkiye’deki “yeni süreci” desteklediklerini ancak bu süreçte kendilerinin PKK’nın yaptığı gibi silah bırakma veya fesih kararı almadıklarını dile getirdi. Kerimi, “Çünkü İran’da böyle bir ortam mevcut değil” şeklinde konuştu.

Kerimi, “Türkiye’ye hiçbir zaman saldırmadık ve saldırmayacağız” ifadeleriyle Türkiye devletiyle barışçıl ve normal ilişkiler kurma arzusunu vurguladı.

BBC Türkçe’ye yazılı cevaplar veren Kerimi, İsrail ve İran arasındaki saldırılarla ilgili “Bu bizim savaşımız değil ve taraf değiliz” dedi.

PJAK, PKK’nın iç yapısının bir parçası olan Kürdistan Topluluklar Birliği’nin (KCK) bir üyesi olarak tanınıyor. Her iki devlet de PJAK’ı kendi “terör örgütleri” listelerine dahil etmiş durumda. 2009 yılında ABD Hazine Bakanlığı tarafından da “terör örgütü” olarak nitelendirildi.

Türkiye, PJAK’ın PKK’nın İran kolu olduğunu öne sürerken, PJAK yöneticileri bunun aksini iddia ediyor.

‘Stratejik bir destek veriyoruz’

Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta PKK’ya yönelik silahsızlanma çağrısı sonrasında, PKK 5-7 Mayıs tarihlerinde kongresini gerçekleştirdi ve 12 Mayıs’ta silah bırakma ve fesih kararı aldığını duyurdu. Bunları izleyen süreçte bazı grupların “çözüm” ve “barış” beklentisi, hükümetin “Terörsüz Türkiye” hedefiyle örtüşüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 Haziran’da, “Terörsüz Türkiye sürecimizin hedeflerine ulaşması için uzlaşı ve iş birliği şart” ifadelerini kullandı. Kerimi, Öcalan’ın çağrısını tamamen desteklediklerini ve Türkiye ile Ortadoğu için önemli bir demokratik değişim fırsatı gördüklerini belirtti.

Kerimi, PKK’nın ciddi bir adım attığını ve Türkiye’nin ise bu durumu yeterince ciddiye almadığını ifade etti: “Bu çağrı umut vericiydi, ancak Türkiye devleti şu ana kadar bu meseleye çok taktiksel yaklaşarak somut bir adım atmadı.”

Silah Bırakma Üzerine Tartışmalar

Bu süreçte Türkiye yetkilileri, PKK dışında PJAK ve Suriye’deki Halk Savunma Birlikleri (YPG) gibi grupların da silah bırakmasını istemektedir. Kerimi, PJAK’ın silah bırakmayı gündeminde taşımadığını vurguladı ve “Kürt sorununu demokratik yöntemlerle çözüme kavuşturmayı savunuyoruz” dedi.

Silahlı mücadele yöntemini ise “mevcut şartlar ve uygulanan baskılar” ile ilişkilendiren Kerimi, PJAK’ın hiçbir zaman ulusal kurtuluş savaşı hedeflemediğini belirtti.

İran hükümeti, ülkedeki Kürtlere yönelik sistematik baskıları reddediyor ve PJAK’ı ulusal güvenlik ve toprak bütünlüğü için tehdit olarak görüyor. 2022’de Mahsa Amini protestoları esnasında İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, PJAK’ı “karşı devrimci terörist gruplar” arasında saydı.

Kerimi, PJAK’ın silah bırakma kararının neden alınmadığı sorusuna, “Silah bırakma meselesinin, siyasi ve hukuki güvence sağlandığında gündeme geleceğini” ifade ederek, “İran’da böyle bir zemin yok” dedi. İdamlar ve baskılar nedeniyle savunmasız kalmanın imkansız olduğunu vurguladı.

İran yönetimi ise bu tür suçlamaların, devlet güvenliğine karşı eylemlere ve silahlı isyanlara karışan bireyler için olduğunu savunuyor. İnsan hakları örgütleri, idamların ülkede muhalifleri susturmak için kullanıldığını eleştiriyor.

Barışçıl İlişkiler Talebi

Türkiye geçmişte PJAK’a yönelik operasyonlar düzenledi. Kerimi, bu operasyonları eleştirerek, “Bizim Türkiye devletiyle bir sorunumuz yok, çünkü onlardan bir talebimiz olmadı” dedi. Türkiye’nin tutumunu “Kürt korkusu” olarak nitelendirdi.

Türkiye’deki bazı uzmanlar, PKK’nın silah bırakması durumunda bu silahların YPG ve PJAK’a aktarılabileceğini öne sürüyor. Kerimi ise bu iddiaları reddederek, “PKK, çözüm arayışındayken neden silahlarını başka yere taşısın?” diye yanıtladı.

PJAK İle İran Arasında Ateşkes

PJAK ile İran hükümeti arasında 2011 yılından beri süren bir ateşkes var. Kerimi, savaşın patlak vermesi konusunda PJAK’ın taraf olmayacağını belirtti: “İran bu ateşkesi ihlal etmiş olsa da, biz henuz buna bağlıyız. PJAK, asla savaşı başlatan taraf olmayacaktır.”

PJAK tarafından 14 Haziran’da yapılan yazılı açıklamada, “Demokratik bir toplum inşası için halkları seferber olmaya çağırıyoruz” ifadesi yer aldı. Ancak Kerimi, “Bu ifade bir özerklik ilanı değildir. Halkın kendini yönetmesi, doğal bir haktır” şeklinde konuştu.

Kerimi, savaşın kimseye bir fayda sağlamayacağını ve PJAK’ın özgürlük mücadelesine devam edeceğini dile getirdi. Bazı muhalif grupların, savaşın bir fırsat yaratabileceği yönündeki görüşlerini eleştirerek, “Savaş özgürlük getirmez” dedi.

PJAK Nedir?

1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanmasına karşı gerçekleştirilen eylemler sonrasında PJAK, 2004 yılında kuruldu. Örgüt, İran’daki mevcut İslam yönetimine karşı durarak, “demokratik öz yönetim ve demokratik konfederalizm” ilkelerini savunmaktadır. PJAK’ın silahlı kanadı ise “Doğu Kürdistan Savunma Birlikleri” olarak biliniyor.

PJAK, geçmişte İran güvenlik güçleriyle olan çatışmalarında çok sayıda can kaybı yaşamış ve 2011 yılından sonra ateşkes süreci başlamıştır.

Emir Kerimi ve Peyman Viyan, örgütün eş genel başkanlarıdır. PJAK’ın silahlı kadrolarının Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki dağlık alanlarda faaliyet gösterdiği ifade edilmektedir. Türkiye, PJAK’ı PKK’nın İran kolu olarak kabul etmektedir. Kerimi, ilişkilerinin Öcalan’ın düşünceleri üzerine kurulu olduğunu vurguladı ve bu bağlamda, “Partimizi Öcalan’ın kadın özgürlüğü ve demokratik-ekolojik toplumu ortaya koyduğu düşünceler üzerinden inşa ettik” dedi.

“`

Related Posts

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut hayatını kaybetti

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut hayatını kaybetti

Aliyev’le Paşinyan’dan barış görüşmesi

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Abu Dabi’de bir araya geldi. Kritik görüşmede sınırların çizilmesi, Zengezur Koridoru ve barış anlaşmasının detayları konuşuldu. Görüşme sonrasında ikili, tüm konuların çözümünde aracısız ikili müzakerelerin en verimli format olduğunu kaydetti.

34 yaşındaki Yeliz’in toprağa gömülü cesedi bulundu

Ardahan’ın Çıldır ilçesinde 6 yıl önce kayıp başvurusu yapılan 2 çocuk annesi Yeliz Y’nin (34) toprağa gömülü cesedi bulundu.

Tüm Türkiye’de harekete geçildi: SAT1 hastalığı için 10 bin uzman sahada

Hayvancılık sektörü alarmda! Türkiye’de ilk kez görülen SAT1 serotipi, ülke genelinde seferberlik başlamasına neden oldu. Sahaya bakanlık tarafından 10 bin veteriner gönderildi ve milyonlarca doz aşıyı hızla üretime sokuldu.

İşte hayal ettikleri Türkiye! İkisi hariç tüm ekranlarda Erdoğan…

Sözcü’ye yönelik 10 günlük karartma kararı, Türkiye’de giderek kısıtlanan basın özgürlüğüne bir darbe daha vurdu. RTÜK, “yayıncı kuruluşların siyasal nüfuzlarını çıkar amaçlı kullandığını” raporlarında itiraf etti.

Bir ülkede emeklilik yaşı 70 oluyor

Almanya’da emeklilik yaşı 67’ye yükseltilirken, şimdi de 70 yaş senaryosu gündemde. Uzmanlara göre bu değişiklik bugünün genç kuşaklarını etkileyecek, sistemin kapsamı genişlerken kamuoyunda ciddi tartışmalar yaşanıyor.